mum problemi ne demek?

Duncker'ın mum problemi olarak da bilinen mum problemi veya mum görevi, işlevsel sabitliğin katılımcının problem çözme yeteneğine olan etkisini ölçen bir bilişsel bir performans testidir. Test, Gestalt psikoloğu Karl Duncker1 tarafından oluşturulmuş ve ölümünden sonra 1945 yılında yayımlanmıştır. Duncker, ilk olarak bu testi Clark Üniversitesi'nde problem çözme görevleri üzerine olan tezinde sunmuştur.2

Sorun

Test katılımcıya şu görevi sunuyor: Bir mum, duvar üzerindeki mantar tahtası'na nasıl bir şekilde sabitlenip yakılırsa, eriyen mum damlaları aşağıdaki tablaya damlamaz?3 Bunu sağlamak için, mumun yanı sıra sadece aşağıda verili olan malzemeler kullanılabilecektir.

  • bir kutu kibrit
  • bir kutu raptiye

Çözüm

Çözüm, raptiye kutusunu boşaltmak ve raptiyeleri boş kutuyu duvara çakmak için kullandıktan sonra, mumu kutuya koyarak kibritle yakmaktır.4 İşlevsel sabitlik kavramı, katılımcının kutuyu yalnızca raptiyelerin içine koyulduğu bir obje olarak gördüğünü ve bunu görevi çözmede kullanılabilecek ayrı ve işlevsel bir bileşen olarak hemen algılamadığını öngörür.

Tepki

Testi deneyen insanların çoğu, hedefe ulaşmak için yaratıcı ve farklı olmakla beraber daha az verimli yöntemleri denemiştir. Örneğin, bazıları raptiye kutusunu kullanmadan mumu duvara tutturmaya çalışmışlar ve kimileri ise mumun birazını eriterek, mumu duvara yapıştırmak için bir yapıştırıcı olarak kullanmaya çalışmışlardır.5 Her iki yöntemin de işe yaramayacağı açıktır. Bununla birlikte görev; kutunun yanında (içinde değil) yığılmış raptiyelerle sunulursa, hemen hemen tüm katılımcıların kendi tanımladıkları uygun çözümü elde ettikleri de görülmüştür.6

Test, Kellogg Yönetim Okulu'ndaki MBA öğrencileri de dahil olmak üzere, yurt dışında yaşama ve yaratıcılığın bağlantılı olup olmadığını sorgulayan bir araştırmada da çok sayıda kişiye uygulanmıştır.7

Glucksberg

Glucksberg (1962)8 raptiyelerin ve kibritlerin kutularının içinde mi yoksa dışında mı olduğunu ve deneklere görevi hızlı bir şekilde tamamlamak için nakit ödül teklif edilip edilmediğini işleyen bir 2 × 2 tasarım kullandı. Ödül verilmeyen ve düşük dürtü ismi verilen deneklere "Daha sonra yapmayı planladığımız bir deneyde hangilerinin kullanılmasının en iyisi olacağına karar vermek için çeşitli problemler üzerinde pilot çalışmalar yapıyoruz. Çözülmesi için gereken zaman hakkında normlar elde etmek istiyoruz." denildi. Kalan deneklere ise yüksek dürtü adı verildi ve "Sorunu ne kadar çabuk çözdüğünüze bağlı olarak 5$ veya 20$ kazanabilirsiniz. Grubunuzdaki deneklerin ilk %25'inin her biri 5$ kazanacak; en iyiniz 20$ alacak. Burada kullanılan kriter çözme zamanı olacaktır." denildi. (Not olarak, çalışmanın yayın yılı olan 1962'den bu yana enflasyona göre ayarlama yapılırsa, 2019 yılı için dolar cinsinden tutarlar sırasıyla yaklaşık $ ve $ olur.9) Sonuç olarak boş kutuların olduğu durumda, kutuların dolu olduğu duruma göre daha kolay çözüme ulaşıldığı görülmüştür. Bu durumda daha fazla denek, daha hızlı bir şekilde sorunu çözmüştür. Kutuların dolu olduğu durumda ise yüksek dürtü denekleri, düşük dürtü deneklerinden daha kötü bir performans göstermişlerdir. Glucksberg bu sonucu "neo-davranışçı dürtü teorisi" olarak yorumlar: "yüksek dürtü, baskın alışkanlığın tükenme sürecini uzatmış ve böylece doğru tutumun üstünlük sağlamasını geciktirmiştir". Bunun aşırı düzenleme etkisi açısından açıklaması, dürtü için ana bir etkinin olmaması ve boş kutular durumunda ise, zıt yöndeki önemsiz olan eğilimdir.

Yüksek dürtü koşullarında daha yüksek olan başarısızlık düzeyleri ise şu şekilde açıklanabilir; Söz konusu görev, sınırlı kaynaklar için bir rekabete dönüştürme sürecinde, öznede hafif bir stres yaratabilir ve bu da savaş ya da kaç olarak bilinen sempatik sinir sistemi tepkisine yol açabilir. Bu stres yanıtı ise, beynin prefrontal kortekstindeki yaratıcı düşünme ve problem çözme alanlarını etkin bir şekilde iptal eder.

Dilsel çıkarımlar

E. Tory Higgins ve WM Chaires, deneklere bu testteki yaygın nesne çiftlerinin isimlerini farklı ve alışılmamış bir dilsel yapıyla, örneğin "raptiye kutusu" yerine "kutu ve raptiyeler", tekrarlattırılmasının, mum problemindeki performansı arttırdığını buldu.10 Bu ifade kişinin iki varlığı farklı ve daha erişilebilir olarak ayırt etmesine yardımcı olmaktadır.

Stanford Üniversitesi'ndeki insanlara verilen görevin yazılı bir versiyonunda ise, Michael C. Frank ve dil edinimi araştırmacısı Michael Ramscar, sadece ilgili bazı materyallerin altını çizmenin ("masada bir <u>mum</u>, bir <u>kutu</u> <u>raptiye</u> ve bir <u>kutu</u> <u>kibrit</u> var...") mum problemini çözenlerin sayısını % 25'ten % 50'ye çıkardığını belirtmiştir.11

Kaynakça

Orijinal kaynak: mum problemi. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. Şablon:Inflation-fn

Kategoriler